Erken yaşta dil öğrenmenin önemi
Bazı çocuklar yeni kelimeleri sanki oyun oynar gibi öğrenir. Bir bakarsınız, çizgi filmde duyduğu bir kelimeyi tekrar ediyor; ertesi gün onu bir cümlenin içine yerleştiriyor. O anda fark ediyorsunuz ki, aslında dil öğrenmek onların dünyasında oyunla merakın birleştiği bir alan.
Erken yaşta yabancı dil öğrenmek, sadece yeni bir dil bilmek anlamına gelmiyor. Bilim insanları, bunun çocuğun düşünme, hatırlama ve problem çözme becerilerini geliştirdiğini söylüyor. Yapılan bir araştırmaya göre iki dilli çocuklar, karmaşık görevlerde tek dilli akranlarına göre daha hızlı uyum sağlayabiliyor (Bilingualism in the Early Years: What the Science Says, 2012).
Ama bu sadece zihinle ilgili değil. Dil öğrenirken çocuk, farklı kültürleri, sesleri, bakış açılarını tanıyor. “Başka insanlar nasıl düşünüyor, nasıl hissediyor?” sorularına farkında olmadan cevap arıyor. Bu da empati becerisini güçlendiriyor. Avrupa Eğitim Ağı’nın bir raporunda, erken yaşta ikinci dil öğrenen çocukların ilerleyen yıllarda kültürler arası iletişimde daha esnek oldukları belirtiliyor (Raising multilingual children: the benefits of early language learning).
Benim gözlemim şu: çocuklar bir dili “ders” olarak değil de, oyun, müzik, hikâye ya da günlük hayatın bir parçası olarak gördüklerinde öğrenme süreci doğal hale geliyor. Mesela evde İngilizce bir şarkı çalarken dans eden bir çocuğun aslında fark etmeden kelime dağarcığını genişlettiğini görmek şaşırtıcı.
Buna ek olarak, erken yaşta dil öğrenen çocuklarda özgüven duygusunun da daha erken geliştiği gözlemleniyor. Çünkü çocuk, kendini farklı bir şekilde ifade etmenin heyecanını yaşıyor. “Yeni bir kelime öğrendim!” dediğinde yüzündeki gurur ifadesi, dil öğrenmenin aslında ne kadar duygusal bir süreç olduğunu hatırlatıyor.
Bilimsel olarak da destekleniyor bu: erken ikinci dil öğrenimi üzerine yapılan bir çalışma, çocukların çoklu görevlerde daha etkin olduklarını, planlama becerilerinin ve dikkatin daha gelişmiş olduğunu vurguluyor (Benefits of Early Second Language Acquisition).
Sonuçta, bir cocuk icin erken yaşta dil öğrenmenin önemi; sadece kelimeleri değil, başka hayatları, düşünme biçimlerini ve duyguları da tanımak demek. Belki de bu yüzden erken yaşta dil öğrenmek, gelecekte dünyayı anlamanın en doğal yollarından biri.
